Kutsal Yasa ve Muhammed'in Peygamberliği

Bir çok müslüman Muhammedin peygamberliğini göstermek için zamanında Muhammedin de yaptığı gibi Tevrat’ı kullanmışlardır. Fakat Müslüman arkadaşlarımızda işine gelmeyen ayetleri görmezden gelip, işine gelenleri görme alışkanlığı olduğundan gerçekleri benimseme konusunda sıkıntı yaşamaktadırlar. Peki YHWH Tanrı’nın Musa’ya verdiği Yasa’da ne yazmaktadır? RAB Tanrı’nın en nefret ettiği şeylerden birisi de cinsel ahlaksızlıktır. Sodom ve Gomora’nın başına gelenleri zaten herkes bilir. Ne var ki, Müslüman arkadaşlar çoğu zaman Kutsal Kitaba eleştiri yöneltmekte pek atik olurlar. Örneğin, Lut ile kızlarının yatması olayına takılmışlardır. Lut Peygamber nasıl olur da kızları ile yatar derler. Aslında burada anlatılanların açıklaması vardır. Lut sarhoş olması nedeniyle yaptığı eylemin farkında değildir ama birazdan göreceğimiz olaylar da acaba Muhammed yaptığı şeylerin farkında mıdır?
Kutsal Kitabın Levililer kitabı 20. Bölümünde şunları okuruz:
Kendinizi kutsayın, kutsal olun. Tanrınız RAB benim. Kurallarıma uyacak, onları yerine getireceksiniz. Sizi kutsal kılan RAB benim. "'Annesine ya da babasına lanet eden herkes kesinlikle öldürülecektir. Annesine ya da babasına lanet ettiği için ölümü hak etmiştir. "'Biri başka birinin karısıyla, yani komşusunun karısıyla zina ederse, hem kendisi, hem de zina ettiği kadın kesinlikle öldürülecektir. Babasının karısıyla yatan, babasının namusuna leke sürmüş olur. İkisi de kesinlikle öldürülecektir. Ölümü hak etmişlerdir. Bir adam geliniyle yatarsa, ikisi de kesinlikle öldürülecektir. Rezillik etmişler, ölümü hak etmişlerdir.... "'Teyzenle ya da halanla cinsel ilişki kurmayacaksın. Çünkü yakın akrabanın namusudur. İkiniz de suçunuzun cezasını çekeceksiniz. "'Amcasının karısıyla cinsel ilişki kuran adam, amcasının namusuna leke sürmüş olur. İkisi de günahlarının cezasını çekecek ve çocuk sahibi olmadan öleceklerdir. Kardeşinin karısıyla evlenen adam rezillik etmiş olur. Kardeşinin namusunu lekelemiştir. Çocuk sahibi olmayacaklardır.
Çoğumuz aslında Muhammed ile gelini zeynep arasındaki durumu biliriz.
Zeyneb Bint Cahş, Muhammed'in oğulluğu Zeyd'in karısıdır. Zeyd'i Muhammed kcndisine "oğul" edindiği için herkes ondan "Muhammed'in Oğlu (Zeyd Ibn Muhammed)" diye söz eder.
Muhammed bir gün, Zeyd'i görmek için onun evine gider. Zeyd'i bulamaz, Zeyd'in karısı Zenneb'le karşılaşır. Birden tutulur Zeyneb'e. Bir kadına Muhammed'in ilgi duyması, o kadının başka erkeğe -bu erkek kocası da olsa- uygun olmaktan çıkması ve dolayısıyla Muhammed'in olması gerektiği sonucunu doğurmaktadır. Bu nedenle Zeyd durumu ögrenir öğrenmez Muhammed'e gidip konuşur.
Zeyd:
-Karımdan ayrılmak istiyorum.
Muhammed:
-Neden? Seni kuşkuya düşürecek bir şey mi yaptı?
Zeyd:
-Vallahi hayır. Beni kuşkuya düşürecek hiçbir şeyi olmadı.Onun iyilikten başka birşeyini görmedim. (Zeyd' in eşini boşamak istemesinin nedeninin Müslümanların dediği gibi geçimsizlik değil de Muhammed' in onu arzu etmesi olduğunu ispatlayan cümleler)
Muhammed:
- Öyleyse karını bırakma, Tanrı'dan kork!
Muhammed "karını bırakma" derken, gerçekte sevdiği Zeyneb'in boşanmasını istiyordu. İstiyordu ki Zeyd onu boşasın da kendisi alsın.
Ama bu isteğini ve sevgisini içinde gizliyordu.
İşte bunun üzerine, Ahzab Suresinin 37. ayeti gelir. (Bkz. Taberi, Camiu'l-Beyân, 22/10-II.) "Tabakatu İbn Sa'd"da daha geniş olarak yer alan bu aktarmayı, doğubilimciler ele alıp eleştiri konusu yapıyorlar diye, gerçekleri örtme ya da ters yüz etme pahasına da olsa İslam'ı kurtarma çabasına girişmiş görünenler "iftira" diye niteliyorlar. Bu öykü, yüzyıllar boyu "hadis" kitaplarında ve tefsirlerde yer ala gelmiş olduğu halde. Şimdi ayete bakalım. Ayetin anlamı şöyle: (Çeviri, Diyânet'in)
"Ey Muhammed! Allah’ın nimet verdiği ve seninde nimetlendirdiğin kimseye: "Eşini bırakma, Allah'tan sakın!' diyor; Allah'ın açığa vuracağı şeyi içinde saklıyordun. İnsanlardan çekiniyordun. Oysa Allah'tan çekinmen daha uygundu. Sonunda Zeyd, eşiyle ilgisini kesti- ğinde onu seninle evlendirdik. Ki, evlatlıkları eşleriyle ilgilerini kestiklerinde onlarla evlenmek konusunda müminlere bir sorumluluk olmadığı bilinsin. Allah'ın buyruğu yerine gelecektir." (Ahzâb, ayet: 37.) 1
Olay’ın devamında şunları görürüz:
".. Muhammed, Zeyd' i çağırıp bu ayeti (ahzap, 37) anlattıktan sonra ona şu görevi veriyor: "Git Zeynep' e bu olayları anlat ve onu bana iste.. Zeyd, kapıya varınca içeri giremiyor ve yüzünü çevirerek, -kendi anlatımına göre-ter içinde, sanki dünya başına yıkılmış gibi bir ruh hali içinde kendisinin Muhammed'in elçisi olduğunu ve onu istemeye geldiğini söylüyor. Zeynep ise o sırada hamur işi yapmaktadır. Zeyd'i dinledikten sonra olumlu yanıt vermiyor ve "düşünmem lazım" diyerek ibadet odasına çekiliyor. Zeyd, bu olumsuz haberi Muhammed' e bildirince Muhammed artık buna dayanamıyor ve doğruca Zeyneb'in evine giderek ona el koyuyor. Gerekçe, o sırada inen Ahzab Suresi'nin 37. ayetindeki "Ey Habibim, Zeyneb'i biz sana nikahladık" cümlesidir. Artık bu ayete dayanarak ne Zeynep'e mehir ücretini veriyor, ne evlenme için şahit tutuyor ve ne de Zeynep'in akrabasından izin alıyor. Bu sırada Muhammed 58 yaşında Zeynep ise 35 yaşında idi.
Olay burada da bitmiyor. Muhammed'in Zeyneble evlenmesinden kısa bir süre sonra (Hicri 6. yıl) Zeyd, Muhammed tarafından üst üste 6 küçük savaşa-baskına gönderiliyor. Bunlar şunlardır:
1) Beni Süleym 2) İys 3) Taraf 4) Hisma 5) Vadi'l Kura 6) Ümmü Kirfe.
Zeyd, bunların hiç birinde vurulmayarak başarıyla dönüyor. Sonunda Muhammed Zeyd'i tarihte "Mute Savaşı" olarak bilinen savaşta 3000 kişilik Müslüman ordusuyla yaklaşık 100.000 kişilik Rum ordusunun karşısına çıkarıyor. Üstelik Halit Bin Velid gibi daha usta bir komutan var iken. Zeyd bu sefer öldürülüyor.2
Bazıları bu durumu ne kadar farklı olarak ele almaya çalışırlarsa çalışsınlar, ortada Muhammed’in Zeynep’i arzuladığı ve sonunda onunla evlendiği gerçeği hem ayetlerle hem de hadislerle doğrulanmaktadır. Şimdi Kutsal Yazıdaki emirleri bu olay ile beraber değerlendirdiğimizde karşımıza nasıl bi sonuç çıkacaktır.
Öncelikle, şunu belirtelim. Bu olayı tatlıya bağlamak isteyen bir sitede şunlar söylenmiştir: O dönemde Araplar evlatlıkları öz çocuklarla bir sayarlardı. Öz çocuğun sahip olduğu tüm haklara evlatlıklar da sahip olurdu (günümüzdeki gibi). Böyle bir durumda, Hz. Muhammed evlatlığı olan Hz. Zeyd ile halasının kızı olan Hz. Zeynep’i bizzat kendisi evlendirir. 3
Bu koşulları Levililer 20:12 ayeti ile birlikte değerlendirdiğimizde, bu olayın açıkça iğrenç bir durum olduğu ve bu olayı gerçekleştiren faillerin öldürülmesi gerektiği yazılıdır. Bu duruma göre Muhammed RAB Tanrı’nın karakterine uygun düşen bir peygamber olma ihtimalinin çok çok uzağındadır. Bununla birlikte, Tanrı’nın Yasa’sına karşı gelmiştir.
İkinci bir nokta ise Levililer kitabından okuduğumuz kadarıyla Tanrı’nın akraba evliliklerini yasakladığını görmekteyizdir. Tanrı diyor ki: "'Teyzenle ya da halanla cinsel ilişki kurmayacaksın. Çünkü yakın akrabanın namusudur. Peki ama İslam Peygamber’i Muhammed ne yaptı?
Şimdi kendi geliniyle evlenmesini bir kenara bırakalım. Kuran’da Muhammed’e tanınan ayrıcalığı inceleyelim. Ahzab Suresi 33:50 Ayeti şöyle der:
Ey Peygamber! Biz sana mehirlerini verdiğin eşlerini, Allah’ın sana ganimet olarak verdiklerinden elinin altında bulunan kadınları; seninle beraber hicret eden, amcanın kızlarını, halalarının kızlarını, dayının kızlarını ve teyzelerinin kızlarını sana helâl kıldık. Ayrıca, diğer mü’minlere değil de, sana has olmak üzere, mehirsiz olarak kendini Peygamber’e bağışlayan, Peygamber’in de kendisini nikâhlamak istediği herhangi bir mü’min kadını da (sana helâl kıldık.) Mü’minlere eşleri ve sahip oldukları cariyeleri hakkında farz kıldığımız şeyleri elbette bilmekteyiz. Bütün bunlar, sana herhangi bir zorluk olmaması içindir. Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.
Bak şimdi! Kutsal Yasa’da Tanrı Akraba evliliklerini yasaklamıştı. Daha doğrusu akraba evlilikleri Tanrı gözünde iğrenç bir olay olarak vurgulanırken nasıl olur da Peygamber sıfatı yakıştırılan birisi böyle bir şey yapmaktadır?
Bu ayet direkt olarak Tevrat’ı vahyetmiş olan Tanrı’nın karakterine tamamen zıt olan bir şeyi sunmaktadır. O zaman şu soru aklıma takılıyor: Ahzab suresi’ni veren Tanrı acaba Tevrat’ın Tanrısı mı yoksa?
Bütün bu zorlukların yanında bu kadar terslik yetmiyormuş gibi Tanrı çok eşliliği hatta ekstra çok eşliliği helal kılıyor. Peki bu konuda YHWH ne diyor:
Bu nedenle adam annesini babasını bırakıp karısına bağlanacak, ikisi tek beden olacak.
Bu ayet ile Zina etmeyeceksin ayeti üzerine biraz düşünmenizi istiyorum. Tek beden olmak ve zina? Bu konuda biraz düşündüğümüz de sanırım Tanrı’nın ne demek istediğini kendimiz anlayacağız.
Dipnotlar:
3. http://www.quran-miracle.info/muhammed-zeynep-zeyd.htm